İLGİNÇ OLAYLAR
Bu bölümde gerçekleşen en ilginç olaylardan bir demet bulacaksınız.Kesinlikle kaçırılmayacak bir bölüm de bulunuyorsunuz çünkü burada yer alan bazı yazılardan çok iyi dersler çıkarabilirsiniz..
SEN NE HAKLA BENİM YARIM SAATİMİ YERSİN?
Edison, bir icad peşinde, yirmi saat çalıştığı günlerin birinde uykuya mağlup olur. Yardımcısına kendisini yarım saat sonra uyandırmasını tembih ederek çalıştığı sedire uzanır. Fakat yardımcısı yarım saat sonra öyle derin ve tatlı bir uyku içinde bulur ki Edison’u, uyandırmaya kıyamaz. Bir yarım saat daha bekler ve öyle uyandırır. Edison, uyanır uyanmaz ilk işi saati sormak olur. Durumu öğrenince de çok sevdiği asistanını şiddetle azarlar: “Sen ne hakla benim yarım saatimi yersin?”
ACABA EKSİKLİĞİM NEDİR?
Colgate firması hesabına sabun satan bir pazarlamacı, hiç cesaretsizliğe düşmeden sabun satmakta başarılı olamadığı bir işyerine gider ve daha önce görüştüğü yetkiliye şöyle dermiş: “Size tekrar sabun satmaya gelmedim. Geçen defa niçin size sabun satamadım, merak ediyorum. Acaba eksikliğim nedir? Sizinle konuşurken nerede hata yaptım? Lütfen beni tenkit edip, gerçekleri açıkça söyleyiniz?” Eksiklerini öğrenerek kendini geliştiren bu adam bugün Colgate-Palmolive-Peet Sabun Şirketi’nin tepe yöneticisidir.
Fırsatları değerlendirme konusunda en ilginç örneklerden biri de George De Mestral’dir. Adından çok fazla insan haberdar değildir ama hepimiz onun bulduğu ürünü biliriz. Mestral, birgün köpeğiyle birlikte dışarıda yürüyorken, hayvanın kürküne bazı otların yapışmış olduğunu gördü. Aslında o hepimizin hayatımız boyunca karşılaştığı ve yanımızdan geçip gitmesine izin verdiği fırsatlardan biriyle karşılaşmıştı. İki seçeneği vardı. Tüylerin o kısmını kesip atarak köpeğe söylenmek ve aynı şeyi bir daha yapmamasını ummak. Ya da tüyleri inceleyip kürke yapışma konusunda nasıl etkili olduğunu görmek!.. George ikinci yolu seçti. Otları mikroskop altında inceledi ve velcroyu (ayakkabılarda kullanılan cırtlı bantları) icad etti.
BEYNİNİ YÖNET
Başına istenmeyen bir hadise geldiğinde kendine doğru soruları, doğru şekilde sor. Beyin, düşünme faaliyetini gerçekleştirirken iki işlem yapar; soru sorar, cevabını arar ve bulur. Sorulan soru düşünce akışının yönünü ve düşüncenin kalitesini belirler. İflas etmiş bir kişi: “Allahım neden ben? Bu cezayı hak etmek için ne kötülük yaptım?” diye sitemli, negatif bir soru sorarsa beyninin bulacağı cevap, üzüntüsünü daha da artıracaktır. Oysa aynı kişi kendine: “Tekrar sıfırdan başlayarak daha önce başardıklarımdan daha fazlasını başarmak kaç yılımı alır?”, “Tüm bunlardan ne öğrenebilirim?”, “Bir daha böyle bir durumla karşılaşmamak için nelere dikkat etmeliyim?” diye pozitif, geliştirici sorular sorarsa, aldığı cevaplar da kendisini geliştirici, motive edici olacaktır.
Beyin, ilk önce hedefi üzerine odaklanır. Hedefi amaçlar ve ilk girişiminde bulunur, ilk noktada durur; merkezin dışında, hedeften uzakta. Bu durum alışılmış bir biçimde “yanılgı”, “hata” ya da “başarısızlık” olarak değerlendirilecektir. Aslında, beyin hedefine doğru ilerleme kaydetmiştir. Çünkü şu anda başlangıç aşamasında sahip olduğu verilerin yanı sıra yeni bilgilere de sahiptir. İkinci, üçüncü, dördüncü girişimlerde de benzer hata ve başarısızlıklar görülür. Beyin bunları hata yerine öğrenime eklenen veriler olarak görür; bunlar, öğrenme sürecinin bütünleyici parçalarıdır. Dövüş sporcuları, bunu “kaybederken yapılan yatırım” olarak adlandırırlar. Bu yatırımlar, öğrenmemizin hızlanmasını sağlar.
BİR ŞEY EN İYİ ŞEKİLDE NASIL YAPILABİLİR?
Ünlü orkestra şefi Artura Toscanini’nin 80. doğum gününde, oğlu Walter’e babasının en önemli işinin, en büyük başarısının ne olduğu sorulmuştu. Walter şu cevabı verdi: “Babam açısından böyle bir şey düşünülemez. Çünkü herhangi bir anda, ne iş yapıyorsa, o iş babamın hayatının en büyük işidir, ister bir orkestra yönetsin, isterse bir portakal soymuş olsun, yaptığı her şeye o, son derece önem verir ve özenle yapardı.”
AZMİN ZAFERİ
Grek hatip Demosthenes kekemeydi! İlk defa halk önünde bir konuşma yapmaya çıktığında herkes kahkahadan kırılmıştı. Ancak onun parlak bir konuşmacı olmak gibi bir hayali vardı. Bu hayalin peşini bırakmadı ve potansiyelini ortaya çıkarmaya çalıştı. Demosthenes’in ağzını çakıl taşıyla doldurduğu ve deniz kıyısına vuran dalgaların gürültüsünü bastırmaya çalışarak konuşma pratikleri yaptığı söylenir. Onun ısrarları meyvesini verdi ve hayalini gerçekleştirdi. Sonunda antik dünyanın en büyük hatibi oldu.
MUTLAKA HEDEFİN OLSUN
Yale Üniversitesi mezunları üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, mezunlarla görüşülmüş ve onlardan açık ve belirli hedeflere sahiplerse bunlara nasıl ulaşacaklarına ilişkin planlarını yazmaları istenmiştir. Mezunlardan sadece %3’ünün böyle yazılı amaçlara sahip olduğu görülmüştür. Yirmi yıl sonra, yani 1973’te araştırmacılar 1953’te görüşme yaptıkları kişilere tekrar gitmişler, diğer konular bir tarafa, daha önce yazılı amaçlara sahip olan %3’lük kesimin finansal açıdan; geri kalan’nin toplamından daha iyi durumda olduklarını görmüşlerdir.Bu sadece kişilerin finansal gelişmelerini göstermektedir. Araştırmacılar, ölçümü zor olan; mutluluk, neşeli, huzurlu olma gibi sübjektif durumlarda da %3’lük kesimin diğerlerinden çok daha iyi olduklarını belirlemişlerdir.
FİZİKSEL DÜŞÜNCE
Güzel düşünceler taşımak anlamına gelen mutluluk, beyinde biyokimyevi değişiklikler yapmaktadır. Bu değişiklikler vücut üzerinde çok önemli etkilere neden olur. Aynı şekilde üzüntü ve stres de bedenimizde değişikliklere neden olur. Ancak bu değişiklikler fizyoloji üzerinde çok zararlı olmakta, vücudun doğal savunma sistemini “immun system” çökertmektedir. Doğal savunma sistemi çökmüş bir organizmada da, kanser hücreleri süratle büyüme şansı elde ederler.
Düşüncelerimizle beynimizi kontrol edebiliriz. Düşünmek, beyin kimyasını çalıştırmak demektir. Kızgın ve düşmanca düşünceler kalp atışlarını hızlandırır ve kan basıncını artırır. Aynı şekilde kaygılı düşünceler de kalbi hızlandırarak kan basıncını yükseltir. Ellerin titremesine, mide düğümlenmesine ve dil tutulmasına neden olur. Demek ki düşünce kendini fiziksel olarak ortaya koymaktadır.
DUADAKİ SIR
Birçok ilim adamı duanın tabiatüstü bir faktör tarafından cevaplandığı düşüncesi üzerinde birçok tartışma ve araştırma gerçekleştirdi. Bunlardan biri de San Fransisko Hastanesi kalp uzmanı Randolph Byrd’ın 393 kişi üzerinde yaptığı çalışmalardır. Byrd, hastaların yarısını; dindar kişiler tarafından rahatsızlıkları için dua edilmek üzere rastgele ayırdı. Diğer kısmına ise dua edilmedi. Doktor, Plasebo tesirini ayırt edebilmek için tecrübenin sebebini ve hangi gruba dahil olduklarını hastalara bildirmedi. Byrd, çalışmanın sonunda, kendileri için dua edilmeyen grubun diğer gruba oranla beş kat daha fazla antibiyotiğe muhtaç olduklarını ve üç kat daha fazla komplikasyon (bozukluk) geliştirdiklerini ortaya çıkardı.
ERKEN KALKMAK
Vücudunun biyolojik saatine uygun hareket et!
Uyku peryodunu tabiatın fıtri ahengine göre ayarla.
IOWA Üniversitesi’ndeki bilim adamları, yaptıkları araştırmalarda, erken kalkanların, geç kalkanlara göre daha keyifli olduklarını tespit ettiler.
Ayrıca vücut ısısı ve dikkat ölçümlerine göre bir grup insanın uyku peryotlarını inceleyen bilim adamları, erken kalkanların bütün vücut faaliyetlerinin yaklaşık iki saat önce devreye girdiğini tespit ettiler.
Bunun da onların yaşayışlarına müsbet tesir ederek, erkencilerin daha mutlu ve keyifli olmasını sağladığını gözlemlediler.
DUYGULARINIZI KONTROL ALTINDA TUTUN
“Heyecan ve Duygularınızı kontrol altında tutmalısınız. Örneğin, kızdığınız zaman tansiyonunuz altı derece artar. Bunun kalbiniz üzerindeki zararlı baskısını bir düşünün. Bir kimseyi hatasından dolayı suçladığınız zaman da o insanın kalbi üzerinde büyük bir baskı yapmış olursunuz. Bir problem yüzünden sinirlenir veya kızmaya başlarsanız hemen bu problemi kafanızdan atıp gevşemeye bakın. Bu sayede iç huzursuzluğunuzu ortadan kaldırırsınız. Kalbimiz, duygularını kontrol edebilen, neşeli ve huzurlu insanlardan hoşlanır.”
Dr. Charles Miner Cooper
POZİTİF ENERJİ
Eğer pozitif enerji almak istiyorsanız, beş-altı metre yakınında başka ağaç almayan bir çam ağacının gövdesine, avuçlarınız açık biçimde yaklaşın. Beyninizi pozitif enerji alacağınız konusunda yönlendirin. Gözlerinizi kapayıp, ağaçla bir bütün olduğunuzu hissedin. Elinizde bir sıcaklık duyacaksınız. Bedeniniz ağaçtaki enerjiyi çekecek, olumsuz elektriğiniz ise toprağa geçecektir.
Hayvanlar pozitif enerjiyi çeker. Evinize bir kedi götürün ve hayvanı takibe alın. Onun devamlı durduğu yer pozitif enerjinin en yoğun olduğu yerdir. Yatağınızı oraya yerleştirin.
Bilgisayarla çalışıyorsanız, yarım saatte bir soğuk su ile gözlerinizi yıkayın ve çalıştığınız ortamda, bilgisayarınızı üçgen oluşturacak şekilde yerleştirmeyin
Sevinç Kerimova (Biyoenerji Uzmanı)
STRES YAPMAYIN
Stresli insanlar sakin insanlara nazaran iki kat daha fazla gribe yakalanmakta ve agresif insanların hayatlarında astım, ülser ve kalp rahatsızlıklarına yakalanma riski üç kat daha fazladır. Ayrıca depresyon kansere zemin hazırlamaktadır. Göğüs kanserine yakalanan kadınların savunma sistemlerinde doktorlar çok az miktarda antikor bulmuşlardır. Uyluk kemiği başı (femur) kırılan yaşlı insanlar, neşeleri yerinde ise üç kat daha fazla iyileşme imkanına sahipler. Ayrıca hisleriyle dürüst yaşamayı bilenler de iyileşme oranını artırmaktadır. Korkuya kapıldıkları anları kabul etmeyen insanlar daha fazla kan dolaşımı rahatsızlıklarına yakalanmaktadırlar. Hastalıklarını kabul edip problemleri hakkında konuşan kanser hastaları da, hastalığını itiraf etmeyen ve sorunları hakkında konuşmayanlara nazaran daha çabuk iyileşmektedirler
MEYVE NE ZAMAN YENİLMELİ?
Unutma! En mükemmel yiyeceklerin başında meyve gelir. Çünkü meyve, vücuda en çok yararı olan ve sindirim için en az enerji gerektiren bir yiyecek türüdür. Beyin sadece glikoz ile çalışır. Meyvelerde bulunan meyve şekeri glikoza dönüşür ve bir çoğu da yüzde 90-95 su ihtiva eder. Bu da meyvelerin aynı zamanda hem beslenme, hem de temizleme görevi yaptığını gösterir.
Meyve nimetinden gerekli faydayı sağlamak için nasıl yenmesi gerektiğini öğren. Buna göre, meyve daima aç karınla yenmelidir. Çünkü meyvelerin çok büyük bir kısmı ince bağırsakta sindirilir. Meyve yendikten birkaç dakika sonra ince bağırsaklara geçer ve şekerini orada bırakır. Fakat midede et, patates, nişasta gibi şeyler var ise, yani meyve yemekten sonra yenir ise, meyveler midede kalır ve mayalanmaya başlayarak rahatsızlık verir.
OLUMLU DÜŞÜNME
İyi kalpli bir kadın, kör, sağır ve dilsiz çocuklardan oluşan bir grubu sirke götürmüştü. Sirk dönüşünde kör çocuklardan biri, duygularını şöyle açıkladı: “Birlikte gittiğimiz sağır arkadaşlara çok acıdım” dedi. “Sirk orkestrasının müziğini, aslanların kükremesini, fillerin yürürken çıkardıkları ayak seslerini ve insanların alkışlarını duyamadılar onlar.”
PARA HERŞEY DEĞİL
Yer küresinin en zengin armatörü sayılan Onassis’in kızı Christine, milyarlar içinde doğdu, milyarlar içinde yaşadı ve bunalımlardan bunalımlara yuvarlana yuvarlana Buenos Aires’teki bir gece kulübünde tek başına ölüverdi. Hakkında çıkan yazılardan birinde şöyle deniyordu: “Hiç kuşkusuz her şeyini parası çaldı onun, ailesini, dostlarını, aşklarını, hatta ölümünü...” Neden ölümünü de? Çünkü bir gece kulübünde, tek başına, yalnızlığını unutmak için aldığı yatıştırıcıların şokuyla ölmüştü.
BİR DAHA DÜŞÜNÜN
Küçük zannedilen şeyler yan yana geldiği zaman büyük rakamlar ortaya çıkar. Dakikada 10 damla su kaçıran musluğun ayda 170 litre su akıtmış olması bunu göstermektedir. Bir kuruluşumuzca yapılan araştırmaya göre, nüfus başına yılda 4-5 kg buğday karşılığı ekmek israf olmaktadır. Türkiye çapında israf edilen bu miktar ile yaklaşık olarak 30 büyük fabrika, 8 adet Suat Uğurlu Barajı büyüklüğünde baraj yapılabilmekte veya üç bin adet belediye otobüsü alınabilmektedir. İstanbul’da israf edilip çöplüğe atılan bir haftalık ekmek, Norveç halkının bir günlük ekmek ihtiyacını karşılayacak miktardadır. Birleşmiş Milletler’in çeşitli kuruluşlarının raporlarına göre, senede 19 milyon çocuk yeterli beslenemediği için ölmektedir. Açlık tehlikesine maruz kalan insanların sayısı 1 milyara yakındır.
YÖNLENDİRME
Askere giden genç bir psikoloji öğrencisi, askerler arasında şöyle bir uygulama yapar: Yemekte, askerlerin alması için hazırlanan yiyeceklerin önünde kayısı dağıtmak için durur. İlk gelen bir grup askere “Kayısı istemezsiniz değil mi?” diye sorar. Askerlerin yüzde 90’ı “hayır” diye cevap verirler. Sonra ikinci gruba olumlu yaklaşımı dener: “Biraz kayısı istersiniz değil mi?” diye sorar. Askerlerin yaklaşık yarısı “Aaa, evet birkaç tane alırım.” diye cevap verir. En son gruba da “seçenekli” satış tekniğine dayanan üçüncü yöntemi dener: “Bir tabak mı iki tabak mı kayısı istersiniz? Diye sorar. Çoğu askerin ordudaki kayısıları sevmemesine karşın yüzde 40’ı iki tabak, yüzde 50’si bir tabak alırlar.
OĞLUMUN ÖĞRETMENİNE
Öğrenmesi gerekli, bilmiyorum; tüm insanların dürüst ve adil olmadığını. Fakat şunu da öğret ona; her alçağa karşılık bir kahraman, her bencil politikacıya karşılık kendini adamış bir lider vardır. Her düşmana karşılık bir dost olduğunu öğret ona. Zaman alçak biliyorum. Fakat eğer öğretebilirsen ona, kazanılan bir doların bulunan beşinden daha değerli olduğunu öğret.
Kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona ve hem de kazanmaktan neşe duymayı. Kıskançlıktan uzaklara yönelt onu. Eğer yapabilirsen, sesiz kahkahaların gizemini öğret ona. Bırak erken öğrensin zorbaların görünüşte galip olduklarını. Eğer yapabilirsen, ona kitapların mucizelerini öğret. Fakat ona sesiz zamanlarda tanır. Gökyüzündeki kuşların, güneşin yüzü önündeki arıların ve yemyeşil yamaçtaki çiçeklerin ebedi gizemini düşünebileceği. Okulda hata yapmanın hile yapmaktan çok daha onurlu öğret ona. Kendi fikirlerini inanmasını öğret, herkes ona yanlış olduğunu söylediğinde dahi. Nazik insanlara nazik, sert olanlara karşı da sert olmasını öğret ona. Herkes birbirine takılmış bir yönde giderken, kitleleri izlemeyecek gücü vermeye çalış oğluma. Tüm insanları dinlemesini öğret ona. Fakat tüm dinlediklerini gerçeğin eleğinden geçirmesini ve sadece iyi olanları almasını da öğret. Eğer yapabilirsen, üzüldüğünde bile nasıl gülümseyeceğini öğret ona. Gözyaşlarında hiçbir utanç olmadığını öğret.
Herkesin sadece kendi iyiliği için çalıştığına inananlara dudak bükmesini öğret ona ve aşırı ilgiye dikkat etmesini. Ona kuvvetini ve beynini en yüksek fiyatı verene satmasını, fakat hiçbir zaman kalbi ve ruhuna fiyat etiketi koymamasını öğret. Uluyan bir insan kalabalığına kulaklarını tıkamasını öğret ona. Ve eğer kendinin haklı olduğuna inanıyorsa dimdik dikilip savaşmasını öğret. Ona nazik davran, fakat onu kucaklama. Çünkü ancak ateş çeliği saflaştırır. Bırak sabırsız olacak kadar cesarete sahip olsun. Bırak cesur olacak sabrı olsun. Ona her zaman kendisine karşı derin bir inanç taşımasını öğret. Böylece insanlığa karşı da derin bir inanç taşıyacaktır. Bu büyük bir taleptir, ne kadarını yapabilirsen bir bak bakalım. O, ne kadar iyi, küçük bir insan. Oğlum.
-Bir yılan 3 yıl uyuyabilir.
-Bal bozulmayan tek gıdadır.
-Ördeğin sesi yankı yapmaz.
-Denizyıldızlarının beyni yoktur.
-Üzüm mikrodalga fırında patlar.
-İnsan yılda en az 1460 rüya görür.
-İçtiğimiz sular 3 milyar yaşındadır.
-Karınca iki hafta su altında yaşayabilir.
-İnsan kalbi dakikada 60-80 defa çarpar.
-Üzümü mikrodalgaya koyarsanız patlar.
-Parmak izi gibi herkesin dil izi de farklıdır.
-"Pi" sayısının bir milyarıncı rakamı 9'dur.
-Dünyada insanlardan daha çok tavuk var.
-Venüs saat yönünde dönen tek gezegendir.
-İnsanın kalça kemiği betondan daha sağlamdır.
-Hiçbir kağıt 7 defadan fazla 2'ye katlanamaz.
-Türkiye'de Mehmet adında 1 milyon 229 kişi var.
-Sabahları elma kahveden daha fazla uykunuzu açar.
-Yerçekimsiz ortamda mum alevi küre şeklinde olur.
-El tırnakları ayak tırnaklarından 4 kat daha hızlı uzar.
-Otomobil sayısı insan sayısından 3 kat daha hızlı artıyor.
-Doğum gününüzü en az 9 milyon kişiyle paylaşıyorsunuz.
-Bir bardak sıcak su, buzdolabında soğuk sudan daha çabuk donar.
-Günde 24 saat sayı saysanız, 1 trilyona ulaşmanız 31 bin 688 yıl alır.
-Dünyada bir yılda gerçek paradan daha fazla Monopol parası basılıyor.
-Eksi 90 derecede nefesimiz, havanın ortasında donar ve düşer.
-Vücudumuzdaki tüm damarları uç uca ekleseniz 19 bin 200 kilometre eder.
-Çin'de İngilizce konuşan kişi sayısı Amerika'dan daha fazladır.
-Elma, soğan ve patatesin tadı aynıdır. Fark sadece tamamen kokularından kaynaklanır. Aslında hepsi tatlıdır.
-13 rakamının uğursuz olarak bilinmesi nedeniyle ABD'de birçok otelde 13. katta oda bulunmaz.
-En uzun boylu insan 1940 yılında ölen 2,72 metre boyunda ABD'li R.P. Wadlow olmuştur.
-Kibrit kutusu büyüklüğündeki altın külçesi yufka gibi açılarak bir tenis kortu büyüklüğüne kadar yırtılmadan uzatılabilir.
-Einstein 9 yaşından sonra akıcı konuşmaya başladı. Aile onda zihin geriliği olduğunu bile düşündü.
-İnsan daha çok oksijen alabilmek ve vücudundaki karbon gazını boşaltmak için esner.
-İnsan bir günde 28-33 bin litre hava, 500-700 litre oksijen, 2 kilogram yiyecek tüketir.
-Dünyanın en hızlı kuşu Boğazlı Kırlangıç'tır. 3 saniye süreyle saatte 128 km. sürate ulaşmıştır.
-Michel Jordan bir yılda Nike'den Nike'ın Malezya fabrikası personelinin hepsinden fazla para kazanıyor.
-ABD, Ohio'da lisans olmadan fare yakalamak yasaktır.
-Eğer aynı zamanda aksırır, hıçkırır ve gaz çıkarırsanız, patlarsınız.
-Aşık olduğumuzda beynimiz "phenylethylamine" üretir. Bu kalp atışınızı hızlandırır ve sizi mutlu yapar. Mu kimyasal madde çikolatada da vardır.
-Uzayda yerçekimi olmadığı için astronotlar ağlayamaz. Çünkü gözyaşı aşağı düşmez.
-Birinci Dünya Savaşında Fransa ülkedeki tüm taksileri tüm taksileri devraldı ve askerler cepheye bu taksilerle taşındı.
-1994 Dünya Kupası'nda, Bulgaristan futbol takımının 11 oyuncusunun hepsinin isminin sonu "OV" ile bitiyordu.
-Sivrisinek kovucu spreyler sinekleri kovmaz, sizi gizler. Sivrisineğin alıcılarını bloke ederek sizin orada olduğunuzu anlamalarını engeller.
-Kahve sarhoş bir insanın ayılmasına yardımcı olmaz. Hatta çoğu zaman alkolün etkisinin artmasına yol açar.
-Kereviz yerken harcanan kalori,kerevizin içindeki kaloriden daha fazladır.
-Bir pire, kendi büyüklüğünün 150 kat yüksekliğine zıplayabilir. Bu oranı tutturmak için insanın yaklaşık 30 metre zıplaması gereklidir.
-Klinik ölüm sonrası insan 5 dakika içinde hayata geri getirilebilir. 5 dakika sonra beyin hücreleri ölmeye başlar, ama yine de bu süreyi 5 dakika daha uzatmak mümkündür.
-İnsan uzun süre bir böbrek ve bir akciğerle, midesiz, dalaksız yaşayabilir, ama karaciğersiz bir dakika bile yaşayamaz.
-Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla şeker vardır.-Soğuk havalarda ısınmak için alkol almak son derece tehlikelidir. Yüzeysel damarlarda genişlemeye yol açan alkol bir süre kendinizi ısınmış gibi hissetmenize yol açarken, vücudun ısı kaybını kolaylaştırır. Bu da donmayı çabuklaştırır.
-Macar Yanosh Voven ve karısı Sara dünyada en uzun aile hayatı sürmüşler. Onlar 147 sene beraber yaşamışlar. Yanosh 172, Sara 164 sene yaşamıştır. Öldüklerinde en küçük çocuklarının 116 yaşı varmış.
-En büyük kuş yumurtası devekuşunundur. 15 - 20 santimetre uzunluğunda ve ortalama 1.7 kilogram ağırlığındadır. Kaynatılarak pişirilmesi 40 dakika sürer.
-Kirpiler suda yüzer.
-Salatalığın yüzde 96'sı sudur.
-Sivrisineklerin 47 tane dişi vardır.
-Coca-Cola'nın orijinal rengi yeşildir.
-Çocuklar baharda daha fazla büyüyor.
-Sigara çakmağı kibritten önce bulundu.
-Sümüklüböceklerin dört tane burnu vardır.
-Uranüs çıplak gözle görülen bir gezegendir.
-Dünyadaki tavuk sayısı insanlardan fazladır.
-Salyangozların 25.000 civarında dişi vardır.
-Bir doğumda yaşayan en çok çocuk sayısı 6.
-Bir kadının sahip olduğu en fazla çocuk sayısı 69.
-İlk kule saati 1404 yılında Moskova'da yapılmıştır.
-Hawaii alfabesinde sadece 12 harf bulunmaktadır.
-Timsahlar daha derine batabilmek için taş yutarlar.
-Bukalemunların dilleri,vücutlarından iki kat uzundur.
-Dünyadaki ısı 1900 yılından itibaren 0.7 derece arttı.
-Uzaya ilk uçan kadın Valentina Tereşkova'dır. (1962)
-Günümüzde, evlenenlerin yüzde ellisi boşanmaktadır.
-Dünyada insan başına düşen karınca sayısı 1 milyondur.
-Pisagor sokak dövüşü spor dalında olimpiyat şampiyonu olmuştur.
-Kedi ve köpekler de insanlar gibi solak yada sağak olabilirler.
-"Düello" uygulaması hala Uruguay ve Paraguay'da devam etmektedir.
-(şuan yaşayan) 135 yaşındaki Ali Muhammed Hüseyin, yeryüzünün en yaşlı insanı olarak biliniyor.
-Atların kırılan kemikleri geri kaynamaz. Ayağı kırılan atların hayatı da biter.
-Sağ elini kullananlar sol elini kullananlardan ortalama 9 yıl daha uzun yaşıyor.
-Uyurken, TV izlerken olduğundan iki kat daha fazla kalori harcarız.
-Stockholm kraliyet kütüphanesinde muhafaza edilen "Şeytan İncili" kitabının ağırlığı 350 kg.dır.
-Taze kakao içinde bulunan sıvı, kan plazması yerine kullanılabilir.
-ABD'de Coco-Cola şoförlerinin kimyasal madde taşıma lisansı olması gerekiyor.
-Dünyanın uydusu ayın hacmi, Pasifik Okyanusu'nun hacmi ile aynıdır.
-Maymunlar her yıl uçak kazalarından daha fazla insan ölümüne neden oluyor.
-Dünya ahalisi gece gündüz satranç oynasa ve her saniyede bir hamle yapılsa, satrançta tüm oyunları tecrübeden geçirebilmek için asırlara ihtiyaç vardır.
-Satranç tarihinin en uzun oyunu 1950 yılında Mardel Plato'da yapılmış dünya satranç turnuvasında gerçekleşmiştir. Pilkin ve Çernyak arasında yapılan bu maç 22 saat devam etmiş ve 191. hamle sonrası berabere bitmiştir.
-Dünyanın en kokulu camisi Tebriz şehrindedir. Mescit inşa edilirken çamuruna misk kokusu ilave edilmiştir ve 600 sene geçmesine rağmen hala mescit misk kokmaktadır.
-Dünyada en tehlikeli hayvan sivrisinektir. Çünkü insanların ölümüne en fazla sebep olan hayvandır.
-En eski alfabe Suriye'nin Akdeniz sahilindeki Lattakiya limanı yakınlığında yapılan kazım sonucu bulunmuştur. Alfabe 32 harften oluşur.
-Güneş yerden 149 milyon 600 bin km. mesafededir.Hacmi yerden 1300 defa büyüktür.
-Rusya'da yaşamış olan Vasilyev'in iki karısından 87 çocuğu olmuştur. 75. yaş gününde (1782) onun yanında 83 çocuğu bulunmuştur.
-Bugüne kadar yaşamış en ağır kişi, 635 kiloya ulaşan Washingtonlu Jon Brower Minnoch.
-Bir kişinin yaşayabildiği en yüksek vücut ısısı 46.5 derecedir. Normal değer ise 35 - 37'dir.
-ABD'de, yaşları 20 ile 29 arasında olan zenci erkeklerin üçte biri ya hapiste yada gözaltında tutulmaktadır.
-Değerli taşların çoğu birkaç elementten oluşur,sadece pırlanta tamamen karbondan oluşur.
-Dünyanın en hızlı büyüyen bitkisi Bambu bir günde 90 cm. kadar uzuyor.
-Erkeklere yıldırım çarpması olasılığı kadınlara göre 6 kat daha fazladır.
-En büyük kitap XVII asırda yayınlanmış ve Berlin kütüphanesinde bulunan coğrafya atlası sayılır. (yüksekliği 2 metre, eni 1 metre)
-1707 - 1782 arasında yaşamış bir Rus kadının; 16 ikiz, 7 üçüz ve 4 dördüzü, 1725 - 1765 arasında dünyaya getirdiği belirlendi.
-Ünlü Arap şairi Kahire üniversitesi profesörü Şeyh Muhammed Abdul İbrahim 150 yaşında vefat etmiştir. 105 sene bekar yaşamış. 105 yaşında evlendikten sonra 5 çocuğu olmuştur.
-Atakama çölüne 400 seneden beri yağmur yağmamaktadır. Yağan yağmur da havada buharlaştığından yere düşmemektedir.
-Kunter, 1988 yılında Fenerbahçe formasıyla Hilalspor karşısında 153 sayı atarak rekor kırarken, ilk yarıda da attığı 81 sayıyla bir devrede en fazla sayı üreten basketçi olarak da tarihe geçti.
- İnsan beyninin ortalama ağırlığı 1.3kg.
- Birinin yüzünü hatırlamak için beynin sağ tarafı kullanılır.
-Yetişkin bir insan günde ortalama olarak 23 bin kez nefes alır.
-Kaşları yukarı kaldırmak için 30 kası harekete geçirmek gerekiyor.
-Erkekler kadınlara göre on kat daha fazla renk körü oluyorlar.
- Döllenmeden doğuma kadar bir bebeğin ağırlığı beş, milyon kat artıyor.
- İnsan beyninin ortalama ağırlığı 1.3kg.
- Birinin yüzünü hatırlamak için beynin sağ tarafı kullanılır.
-Yetişkin bir insan günde ortalama olarak 23 bin kez nefes alır.
-Kaşları yukarı kaldırmak için 30 kası harekete geçirmek gerekiyor.
-Erkekler kadınlara göre on kat daha fazla renk körü oluyorlar.
- Döllenmeden doğuma kadar bir bebeğin ağırlığı beş, milyon kat artıyor.
- Bir kromozom bir genden daha büyüktür.
- İleri doğru bir adım atıldığında, insan vücudundaki 54 kas çalışır.
- Amerika'da her saat 40 kişi kanserden hayatını kaybediyor.
- Sperm insan vücudundaki en küçük hücredir.
- Ortalama olarak, Amerika'da günde üç adet cinsiyet değiştirme operasyonu gerçekleşmektedir.
- İnsan beyninin % 80'i sudur.
- Victoria zamanında, kadınlar göğüslerini büyütmek için çilek banyosu yaparlardı .
- 18 Şubat 1979 yılında sahra çölüne kar yağmıştı.
- ABDde, yaşları 20 ile 29 arasında olan zenci erkeklerin üçte biri ya hapiste ya da gözaltında tutulmaktadır.
- Açık bir gecede, çıplak gözle iki bin ayrı yıldızı görmek mümkündür.
- Albert Einstein dokuz yaşına kadar düzgün konuşamamıştı.
- Amerikada her saat 40 kişi kanserden hayatini kaybediyor.
- Amerikada satışa sunulan ilk cd, Bruce springsteen`in "Born in Theusa" albümüdür.
- Amerikan havayolları, uçuşlarda yolculara sunduğu kahvaltılarda her tepsiden bir zeytini kaldırarak 1987 yılında 40 bin dolar kar etmiştir.
- Atların insanlardan 18 tane fazla kemiği vardır.
- Avustralyadaki tuvaletlerin sifon suları saat yönünde akar.
- Ayı inlerinin girişleri her zaman kuzeye bakar.
- Başkan John F. Kenndy, yirmi dakikada dört gazete okuyabilirdi.
- Baykuş mavi rengi görebilen tek kustur
- Beethoven beste yapmadan önce kafasını soğuk suya sokardı.
- Bir Big Mac hamburgerin ekmeğinde ortalama 178 adet susam bulunuyor.
- Bir cam kırıldığında, ufalanan parçalar saatte üç bin millik bir hızla etrafa saçılır.
- Bir devekuşunun gözü beyninden büyüktür.
- Bir Erkek Hayatının Ortalama 3350 Saatini Tıraş Olmak İçin Harcar.
- Bir hamamböceği kafası koptuktan sonra açlıktan ölmeden dokuz gün yaşayabiliyor.
- Bir insan yaşamı boyunca iki yüzme havuzunu dolduracak kadar tükürük salgılar.
- Bir karınca kendi ağırlığının elli kati ağırlığı kaldırabilir.
-Bir karıncanın koku alma yeteneği en az bir kopeğinki kadar gelişmiştir.
- Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla şeker vardır.
- Bir kromozom bir genden daha büyüktür.
- Bir okyanusun en derin yerinde, demir bir topun dibe çökmesi bir saatten uzun sürer.
- Bir timsahın gözlerinin arasındaki mesafe, ayaklarının büyüklüğüne eşittir.
- Birinin yüzünü hatırlamak için beynin sağ tarafı kullanılır.
- Buckingham sarayında 602 oda bulunuyor.
- Bugüne kadar bilinen en ağır böbrek taşı 1.36 kg
- Bugüne kadar kaydedilmiş en büyük dalga, 1971 yılında Japonyanın İshigaki Adasında 85 metre yüksekliğine ulaşmıştır.
- Bugüne kadar ölçülmüş en büyük buz dağı, 200 mil uzunluğunda ve 60 mil genişliğindedir ve Belçikadan daha büyük bir yüzölçümüne sahiptir.
- Bukalemunların dilleri, vücutlarından iki kat daha uzundur.
- Central park`ta yüzmek yasalara aykırıdır.
- Çocuklar baharda daha fazla buyuyor.
- Dalmaçyalılar gut olmayan tek köpek cinsidir.
- Değerli taşların çoğu birkaç elementten oluşur, sadece pırlanta tamamen karbondan oluşur.
- Döllenmeden sonra çocuğun boyu 5 milyon kat buyur...
- Dünyada her dakika iki tane düşük şiddette deprem olmaktadır.
- Dünyada insan başına düşen karınca sayısı bir milyondur.
- Dünyadaki hayvanların yüzde sekseni altı ayaklıdır.
- Dünyadaki ilk telefon rehberinde sadece elli isim yer almıştı.1878 yılının şubat ayında Connecticut New Haven'da yayımlanmıştı.
- Dünyanın bir numaralı domuz üreticisi ve tüketicisi cinliler.
- Dünyanın en büyük şeker ihracatçısı Kübadır.
-Dünyanın en hızlı büyüyen bitkisi bambu, bir günde 90 cm kadar uzuyor=.
- Eğer Barbie gerçekten yaşasaydı vücut ölçüleri 97-72 -82 cm olacaktı.
- Eyfel Kulesinin tepesine çıkana kadar 1792 basamak vardır.
- Elektrikli sandalye bir dişçi tarafından icat edilmiştir.
- En fazla asfaltlı yola sahip ülke Fransadır.
-En yakin oldukları noktada, Rusya ve Amerikanın birbirlerine uzaklıkları dört km `den daha azdır.
- Erkekler kadınlara göre on kat daha fazla renk koru oluyorlar.
- Eskimo dilinde kar yağışlarının farklarını tarif etmek için kullanılan yirmiden fazla sözcük vardır.
- Fareler kusamaz.
- Filler zıplayamayan tek memelidir.
- Gecen 3500 yılın, sadece 230 yılı barış içinde yaşanmıştır.
- Global ısınma yüzünden yükselen deniz seviyesi 2050 yılında Shangai ve deniz kıyısındaki diğer cin şehirlerinde büyük sellere neden olacak. Bu sellerde 76 milyon kişi evsiz kalacak.
- Gözleri açık tutarak hapşırmak imkânsızdır.
- Gözlerimiz hiçbir zaman büyümez. Ama burnumuz ve kulaklarımızın büyümesi asla sona ermez.(gülüm.net)
- Hindistan'da oyun kağıtları yuvarlaktır.
-Çocuklar baharda daha fazla büyüyor.
-Ödemeli telefon konuşmalarının çoğu babalar gününde ediliyor.
- Ortalama bir pire, kendi büyüklüğünün 150 katı yüksekliğe zıplayabiliyor.
-Bu oranı tutturmak için bir insanin yaklaşık 30 metre zıplaması gerekli.
-Eğer barbie gerçekten yasasaydı vücut ölçüleri 97-72 82 cm olacaktı.